11 Ağustos 2009 Salı

Görmek İçin İnanmak Gerek


Bak!
Ellerim ellerinde,
Bedenim, sımsıkı sana sarılmış,
Başım göğsünde…

Bak!
Aynı nefesi paylaşıyoruz…
Senin ciğerlerinden dolaşıp
Tüm hücrelerinden geçen nefesi,
Taaa benliğime, en ücra hücrelerime kadar çekerken,
Verdiğim her nefesi sen tekrar alıyorsun…
Dakikalarca..
Hiç bunalmadan,
Hiç boğulmadan…

Bak!
Yine konuşmuyoruz.
Gözlerimizden anlıyoruz her şeyi,
Gülüşümüzden, dokunuşumuzdan…
Kokumuzdan, saçlarımızdan…

Bak!
Sanki hep yanımdaymışsın gibi
Yapmacıksız…
Sarılmalar, öpüşmeler…
Zamanın hiç önemi yokmuş gibi…
Sanki hiç ayrılmayacakmışız gibi…
Sanki hiç ayrılmamışız gibi…
Sanki hep varmışız gibi….

……….

Ama değil….
Aslında hiç var olmadık bile..
Belki de sadece inandık..
Olmasını dileyerek İNANDIK.


“Gözlerim kapalı bu aydınlık niye?/Kalbim dönüyor dünya gibi yine/Bildiğim bilmediğimin içinde/Anlamlı ama tarifsiz neden?/Neden benden ağır bu beden?/Anladım, aslolan inanmak için görmek değil görmek için inanmakmış.”